Selamlar 😊 . Bir önceki makalemde “Bulut sistemler” hakkında yazmıştım. Bugün Azure üzerinden biraz daha açıklama yapacağım ve kullandığımız sistemlere göre avantajları nasıl olabilir onları anlatacağım.

Bulut Sistemleri İnceleme

Konumuz Azure o yüzden Azure üzerine konuşalım birazda. Azure dediğimiz yapıyı üç ana dala ayırabiliriz. Bunu yaparken Exchange Server ve SQL Server’dan örnek vererek daha iyi anlamanızı sağlayacağım.

Resim1

Yukarı da gördüğünüz resim hali hazırda yönettiğimiz sistemlerimiz. Baştan sona tüm bakım, kablolama, kurulumlar vb. her şeyi biz yönetiriz.

Alt yapı kısmı: Kablolama, kabin, soğutma, Server, güç yedekleme vs. tüm işlemleri ve kaynak ayırma sürecini biz yaparız. Diyelim ki donanımdan çok anlamıyoruz ya da kabin vs. işleri için gerekli birikim/bilgimiz yok ve olmak zorunda da değil. Bu tip durumlarda Azure bize destek olabilir. Daha anlamlı olması açısından diyelim ki bir Exchange sunucu kuracağız. Altyapıdan itibaren tüm işlemleri bizim yönettiğimizi düşünün. Önce sunucu odasını ayarlayacağız. Sonrasında sırasıyla; kablolama, elektrik, soğutma, kabinet ayarları, sunucu sipariş etme vb. 0’dan başlayacaksanız en azından üç haftanız gitti (Fiziksel sunucu gelme süresi, stok durumu vb.). Bu kadar zaman kaybetmemek, kaynak ayırmamak vb. durumlar için Azure’ da bizim kullandığımız bir servis var.

Resim2

Adına IaaS diyoruz. İngilizce olarak uzatırsak Infrastructure-as-a-Service. Dilimizde Altyapı diyebiliriz. Nerde destek oluyor bize bu IaaS derseniz fiziksel olarak ayıracağımız kaynağı ortadan kaldırıyor. IaaS kullanarak Azure üzerinde birçok iş yükü açabiliriz ilerleyen makalelerimde bazılarını örnek ve kurulumlarıyla sizlere göstereceğim. Başlıca IaaS örnekleri; Sanal VM’ler, Cloud Network, Storage vb. En kısa şekilde açıklamak gerekirse “birileri geldi sistem odamızın içine x adet fiziksel sunucu koydu bağlantı ayarlarını vb. yaptılar.” Bize de hangi işletim sistemiyle çalışacağı ve üzerine ne kuracağımızı seçmek kaldı. Peki siz aslında işletim sistemi ile de uğraşmak istemiyorsanız? Örneğin siz bir SQL DB Manager’ siniz ve sizin tek işini SQL DB’ler içinde ki veri ve onun nasıl saklanacağı. Bu DB için arka planda çalışan fiziksel sunucu ve işletim sistemi işleriyle uğraşmak istemiyorsunuz.

Resim3

 İşte bunun için Azure tarafında kullandığımız servisler topluluğunun adı PaaS. Uzun hali Platform as a Service. Dilimizde Platform servisleri olarak çevirebiliriz. Diyelim ki size SQL lazım bunun için Windows SQL Server kurmanız gerekiyor. Tabi öncesinde bir fiziksel ya da sanal makine kurmanız, içine işletim sistemi gerekli güvenlik güncelleştirmeleri vb. işlemleri yapmamız gerekecek. Ama amacımız bu değil ki bizim. Amacımız DB içinde tutulan verinin nasıl, ne şekilde, nerde işleneceğini vb. ayarlamak. Bu servis bizi amacımıza direk götürüyor. Yine PaaS örneklerini de ilerleyen makalelerimde sizlere başlıca olanlarını kurulumlarını göstereceğim. Gelelim son servisler topluluğu adımıza kendisi için en güzel örneği eğitimlerinde Onpremise Exchange yapıyla karşılaştırarak veriyorum.

Resim4

SaaS dediğimiz bu servisler topluluğunun uzun adı ise Software-as-a-Service dilimizde yazılım/uygulama tabanlı servisler olarak söyleyebiliriz. Ama sizlere önerim genelde bu tabirleri Orijinal dillerinde kullanın. Bu servisler topluluğunun bir üyesi var ki çok popüler ama çoğu kullananın bile bilmediği bir ürün. Örnek olarak vereceğim Azure SaaS ürünü: Office 365. Evet yanlış okumadınız Office 365 Microsoft Azure üzerinde çalışan bir SaaS ürünüdür. Peki SaaS olarak Cloudbase kullandığımızda ne kazanıyoruz? İşte Onpremise Exchange burada devreye giriyor. Diyelim ki bir mail sistemi kuracaksınız. Burada amaç ne? A’dan B’ye mail gitsin. B’den C’ye iletilsin. En temek sebep bu değil mi? Peki benim amacım buyken ben neden fiziksel sunucu,işletim sistemi , uygulama kurulumu, güvenlik önlemleri, yedekleme önlemleri vb. bir ton bölüm geçmem gerekiyor? Super Mario’ muyum ben? Her adım atladığımda “Üzgünüm Necati, Mail sistemi diğer kalede” yazısını görüp diğer bölümü bitirmeye çalışıyorum. SaaS servisi burada devreye giriyor işte. Beni alıyor ve direk prensesin olduğu kaleye götürüyor ve amacımı gerçekleştiriyor. En hızlımız kurmaya başlasa Onpremise Exchange kurduğu sürenin 10’da birinde Office 365 kurabiliriz. Bize çok fazla vakit kazandırıyor.

Makalemi bitirmeden önce şunu da belirtmem gerekiyor. Cloud sistemleri öğrenmeden önce mutlaka Onpremise sistemler hakkında çok derin olmasa bile en azından bir kere kurulum yapmış ve ne işe yaradıklarını biliyor olmamız bizi Cloud için çok daha hızlı öğrenir hale getirir. Cloud dediğimiz yapı özeti itibari ile başka bir lokasyon da sanallaştırılmış VM ve diğer servislerin bütünü olduğundan aynı güç, kalibre ve güvenlikle olmasa bile kendi iç yapımızda da kurgulayabileceğimiz yapılar. Cloud bize genel hatları ile zaman, kaynak, ilk yatırım maliyeti, global ölçekli bilgi gibi katma değerler katıyor. Bu değerleri çalıştığınız/danışmanlık verdiğiniz şirketlere aşılamak sizleri değerli personel yapar.

Umarım yararlı olmuştur. Zaman ayırıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Saygılarımla.

0’dan 100’e Azure 2-) Bulut Sistemleri Azure Servisler Topluluğu
Tagged on:                     

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

*

error

Sayfada ki bilgiler işinize yaradı mı ? Başkalarınında ulaşmasını sağlar mısınız ?